Sevgi ile Vampir Günlükleri Türkiye Üzerine

Yorum Yapın

        Vampir Günlükleri Türkiye, dizinin en güncel ve en eski sitelerinden biri. Sevgi Ülker, Vampir Günlükleri ailesinin 4 yıldır içinde. Biraz kendisinden, biraz da siteden konuştuk. Ayrıca her röportajda olduğu gibi site açmak isteyenlere önerilerde bulundu. İşte röportajımız:





1- Merhaba Sevgi! Röportaj teklifimi kabul ettiğin için teşekkür ederim. Bize kendinden bahseder misin? Başka site ya da tecrübelerin var mı?

- Merhabalar. Teklifiniz için ben teşekkür ederim. Ben Sevgi Ülker. Sakarya Üniversitesi Uluslararası İlişkiler 1. sınıf öğrencisiyim. Dizi/film/kitap benim için bir tutkudur. Çeviri yapmayı çok severim. Her geçen gün kendimi geliştirmek için daha farklı şeylere yöneliyorum. Son 4-5 yıldır internet üzerinde aktif olmaya çalışıyorum. 2010 yılından beri Vampir Günlükleri Türkiye web sitesi ve forumunda yöneticilik yapıyorum. VGTR'den önce bir kaç sitede daha yöneticilik yapmıştım ancak şuan sadece VGTR ile ilgileniyorum. Forumumuz sayesinde web tasarıma karşı olan ilgim arttı. Her geçen gün yeni yeni şeyler keşfediyorum ve kendimi geliştirmeye çalışıyorum. Kodlarla uğraşmak benim için bir terapi aslında. Canım sıkıldığında bilgisayarımı açıp kendimce yeni şeyler deniyorum ve böylelikle son 4 yıldır web tasarım üzerinde kendimi geliştirdiğimi düşünüyorum. Şu ana kadar yaşadığım şehirdeki bir şirket için web sitesi ve forum sitesi tasarladım. Profesyonel olduğumu düşünmüyorum ancak olmak için çabaladığımı söyleyebilirim. Boş zamanlarımın dizi/film izlemek dışında çoğunu bilgisayar başında kod yazarak geçiriyorum.

  2- Hem blogun hem de forumun temasını çok beğendim. Bence blog kısımında tema seçimi daha kritik bir karar, bu yüzden blogun sade ve kullanışlı bir temasının olması güzel olmuş. Sence yöneticiler tasarımı hazırlarken neye önem vermeli?

 Teşekkür ederim. Blog için uzun uğraş sonucu bu hale getirebildim. Dediğiniz gibi blog kısmında temaya karar vermek hele ki tema üzerinde değişiklik yapmaya çalışmak bayağı zahmetli bir iş. Ben de elimden geldiği kadar yapmaya çalıştım. Wordpress'i de bu sayede daha iyi öğrendim. Ancak hala eksiği olduğunu düşünüyorum ve elimden geldiğince yeni eklentiler deniyorum. Bana göre bir web sitesi hazırlayacak olan arkadaşlar öncelikle hangi alanda bu işe yöneldiklerini iyi bilmeliler. Sitenin teması aslında bir kimliktir. Kimliği iyi yansıtmak için de ziyaretçilere hangi alanda hitap edeceğini belli etmelidir.

 Burada alandan kastım blogda kimi tanıtacak ya da ne paylaşacağınızdır. Kendinizi tartmalı ve neyi bildiğinize , neyi bilmediğinize karar vermelisiniz. Bir siteyi yapmış olmak için yapmak var, bir de ziyaretçiye girdiği zaman çıkamayacağı bir site yapmak vardır. Aşırı gösterişli, fazla renkli siteler göz yorar. Ne kadar güzel görünse de bir süre sonra sıkar. Ancak sade ve şık bir site, blog; insanın gözüne değil düşündüklerine hitap eder. Bunun için blog tasarlarken öncelikli amacımız renkler ve uyumu olmalı. Daha sonra beraberinde gelecek eklentiler amacımıza hizmet edecek araçtır. Fazla gereksiz eklentiler ile blogu boğmak yerine kullanışlı ve gerekli eklentiler ile geliştirebiliriz. Kimse sizden profesyonel bir şey beklemez ki profesyonel tasarımlar bile aşırı renkli değildir. 

 3- Forumlara ilginin gittikçe düştüğünü bir yazıda yazmıştım, ama sen öyle olmadığı, aksine ilgini arttığını söyledin. Fan forumlarda son durum nedir? Ayrıca yönetici ekibi kurarken sorunlar yaşıyor musunuz?

 Evet sizinle bu konuda zıt düşmüştük. O yorumumda da belirttiğim gibi forum siteleri sadece arkadaşlık & çevreye bağlı bir platform değildir. Elbette bunların etkisi vardır ancak sadece buna ağlı değildir.

4 yıllık forum deneyimimden yola çıkarak bahsedecek olursam ben bir çok foruma üyeyim. Benim gibi yeni insanlar tanımayı sevenler için forum vazgeçilmezdir. Sırf insanlar için değil en güncel, en yeni haber yine forumlarda oluyor. Sırf bunları okumak için direkt üye bile oluyoruz. Çünkü forumların amacı üyelerine en yeni, en hızlı ilk elden haberleri iletmektir. Takip ettiğim fan forumlarında durumlar gayet iyi durumda. 700 üyesi olan bir forumun 100 aktif üyesi vardı mesela. Bu da demek oluyor ki üye sayısı az olsa da aktif üye sayısı daha fazla. Çünkü bu forum üyeleri için elinden gelen her şeyin en iyisini yapıyor demektir. Forumları ayakta tutan üye aktifliği olabilir ancak forumları asıl ayakta tutan hitap ettiği kitledir. Forum sabır işidir. Forumu kurarsınız bazen üye toplamak için 1 ay beklersin bazen 1 sene. Bu size bağlıdır.

 Foruma giren ziyaretçi önce görselliğe sonra paylaşılan yayınlanan bilgilere bakar. Hepimiz bir diziyi,filmi, ünlüyü seviyoruz ve en doğru,en çabuk haberleri ilk biz öğrenmek isteriz. Forumlara burada daha çok iş düşer. Ne kadar çok emek o kadar çok karşılıktır.

 Yönetim ekibi kurmaya geçecek olursak zahmetli bir diğer iştir diyebilirim. Yönetimde olan kişilerin işlerini severek yapması önemlidir. İyi bir İngilizce bilen ekip kurmak ve aynı zamanda Türkçeyi de iyi bilen bir ekip oluşturmak zor bir süreçtir. Kendi forumumuzdan bahsedecek olursam yönetim ekibine belli rütbelerde üye ararken sıkıntılarımız oluyor ister istemez. Başvurusunu yapan kişiyi yönetim ekibine alıyoruz başlarda işini severek yapıyor ancak daha sonra sıkılıp hiçbir şey yapmıyor. Elbette yönetimde gönüllü olarak yer alıyorsunuz ancak yönetimdeki diğer kişileri yarı yolda bırakmak hiç hoş bir şey değil ve herkesi yönetime almak olmuyor. Kime güveneceğini bilemiyorsun. Sıkıntılı bir konu yani.

  4- E-Dergi benim de sevdiğim fikirlerden. Derginizin ilk sayısını geçen ay çıkardınız. Yorumlar nasıldı? Beklediğiniz ilgiyi alabildiniz mi?

      E-dergi bizim daha önce aklımızda olan ama cesaret edemediğimiz bir işti, ancak bir şekilde bunu yapmaya çalıştık. İlk sayımızda bayağı eksiklerimiz vardı ve bunu deneme amaçlı çıkarmıştık. Dergide bulunan birtakım eksikliklere rağmen gelen yorumlar gayet güzeldi. İlgi de iyiydi ancak hemen bir anda büyük patlama yaratmasını bekleyemezdik zaten. Henüz daha ilk sayı bu. Ancak TVD hayranlarına özel Türkiye'de ilk kez böyle bir dergi çıkarabilmemizin gururunu yaşıyoruz. Diğer sayılarda ilginin artacağını düşünüyoruz, çünkü 2. sayımız için çok uğraştık ve uğraştığımıza değdiğini düşünüyorum. Buradan da haberini vermiş olalım. VGTR Sanal Dergi'mizin 2. sayısı bu hafta çıkacak!

5- Vampir Günlükleri şu an 5.sezonunda. Dizinin geleceği ne durumda? Önceki sezonlarla son sezonları kıyaslayabilir misin?

      Dizinin şu anki gidişatına göre geleceği pek parlak değil gibi geliyor bana. Sezon sayısı arttıkça konular sarpa sarıyor ve saçmalamaya başlıyor. Vampir Günlükleri'nde benim hep favori sezonlarım 1. ve 2. sezon olmuştur. O zaman ki konular çok daha farklı ve ilgi çekiciydi. Hep söylerim TVD ilk iki sezondaki atmosferini kaybetti ve bunu geri kazanması oldukça zor bir şey. 5. sezon ile önceki sezonlar kıyaslanamaz bile. Çünkü tempo bu sezon yerlerde. 3. sezon itibaren düşüşteler. Umarım gelecek sezonda daha iyi iş çıkarırlar. Çünkü TVD'nin bitmesini istemiyorum.

 6- Sevdiğin ünlüler kimler? Vampir Günlükleri dışında izlediğin diziler var mı?

- Sevdiğim ünlü sayısı fazla ancak Emma Watson benim idolümdür. Harry Potter serisi sayesinde Emma ile büyüdüm diyebilirim. Bunun dışında Ian Somerhalder, Nina Dobrev, Matt Bomer, Daniel Radcliffe ve sayamadığım daha bir çok ünlüye hayranım. Vampir Günlükleri dışında Reign, Da Vinci's Demons, Game of Thrones, Dracula, My Mad Fat Diary izliyorum. (Aklıma gelmeyen bir kaç dizi daha olabilir. Dizi izlemeyi seviyorum.)

 7- Vampir Günlükleri dışında bir de kişisel blogun var. Bu blogda neler yazmayı planlıyorsun? Kişisel blog yazmayı nasıl tarif edebilirsin?

- Kişisel blogum 2012 yılında beri var. Bir hevesle açmıştım ve ilk zamanlarımda kendi yazdığım hikayeleri paylaştım, ancak daha sonra vakit ayıramadığımı düşünüp kaldırmıştım onları. Son 1 aydır yeniden açtım ve kullanmaya çalışıyorum. Hala da ayıracak vaktim pek yok ama içimde ne varsa oraya yazmak hoşuma gidiyor. Blog bir nevi benim için bir günlük gibi. Belli başlı yazmak istediğim bir şey yok. O anki ruh halim neyi isterse onu yapmak istiyorum. Orası benim çöplüğüm diyebilirim. Kişisel blog yazmayı tarif etmek biraz zor benim için çünkü kendimi tam olarak bir blogger gibi görmüyorum. Vaktim varsa yazıyor yayınlıyor çıkıyorum. Ancak blog güzel bir şey. Çünkü senin içinde içinde koca bir dünya barındırıyor.

 8- Son olarak fan site kategorisinde yeni olanlara ya da site açmayı düşünenlere nasıl tavsiyeler verebilirsin?

-Site açmak isteyenlere tavsiyem siteyi açmak için açmayın. Özgün olun, kendiniz gibi davranın. Bir ünlüyü çok seversin hemen gidip site açarsın ve hali hazırda olanlardan farkı yoktur. Diğerleri ile aynı şeyi yaptığın için ziyaretçi sayın artmaz. Sonra tutar silersin siteyi. O yüzden rakiplerinden farklı olmalısın. Tamamen özgürsün site konusunda. Herkesten farklı ne yapacağına karar vermelisin. Ziyaretçilerine rakiplerinden farklı olduğunu göstermelisin. Ayrıca elinizden geldiği kadar popüler sayfası olmayan alanlara yönelin. Göreceksiniz ki siteniz çok daha iyi bir konuma gelecek.

0 yorum:

Yorum Gönder