Blogger Tema Havuzu



Blogger'dan dertlenenler genelde tema bulamadıklarından bahsediyorlar. Bazen gerçekten haklılar. Seçenek daha az Wordpress'e göre. Ayrıca Türkiye'de gözlemlediğim kadarıyla ücretli tema yapanlar da fazla yok. Tabii yerinde saydığını söylemek de yanlış olur Blogger'ın. Temalar gittikçe gelişiyor.

Hal böyle olunca siz Blogger'dan soğumayın diye bildiğim ücretli ve ücretsiz tema bulabileceğiniz adresleri sıraladım. Eğer yeni siteler bulursam ekleyeceğim.

Ücretli ve Ücretsiz tema bulabileceğiniz adresler:

Design Cart
My Blogger Themes
Templateism
Templateify
Sora Templates
Wm Aracı
Bloghocam Pinterest Sayfası

Ücretli tema yaptırabileceğiniz siteler:

Değmesin Yağlı Boya

Sizin de önerileriniz varsa yorum olarak bekliyorum.

Site Değil Marka: En Son Neler Oldu Röportajı

esno


Merhabalar!
Açıkçası fandestek.com ile yeteri kadar ilgilenemediğimi düşünüyorum. Bunda vakit bulamamam etkili oluyor. Bahane değil tabii ki ama yine de sizden özür dilerim.

Paylaşımlara bir röportaj ile devam etmek istedim. Röportaj seçimim Magazin kategorisinde büyük bir sayfadan yana oldu. En Son Neler Oldu, markalaşan bir magazin sitesi. Yabancı ünlüler hakkında güncel ve güvenilir kaynaklardan birisi. Sitenin yöneticilerinden Büşra ile güzel bir röportaj gerçekleştirdik. Teknik konulardan ziyade sayfayı yakından tanıtan bir röportaj oldu. Röportaj için tekrar teşekkür ediyorum.

Ayrıca ESNO, Demi Lovato konserinde bir kişiye bilet hediye ediyor. Çekilişe katılmak isterseniz tıklayın

1-  Merhaba Büşra! Öncelikle röportajı kabul ettiğin için teşekkürler. En Son Neler Oldu’nun kuruluş hikayesini anlatır mısın? Kısa kısa kuruluşundan itibaren her yıl hangi gelişmeler olduğundan bahsedebilir misin?

“Merhaba, röportaj için ben teşekkür ederim. 2011 yılının yazında Meltem'le beraber hem vakit geçirmek hem de eğlenmek amaçlı bir sayfa kurmak istiyorduk. Daha önce bir magazin sayfası açmıştık ama sonra araya okul falan girince bırakmıştık. Yine magazin sayfası kurmaya karar verdik. Yaz bitince tekrar bırakırız diyorduk... O yaz hiç beklemediğimiz şekilde sayfa gelişti ve her geçen gün daha da büyümeye başladı. Takipçilerimiz arttıkça sayfayı bırakamadık. Haber eklenmeyince üyelerden hemen haber istekleri geliyordu. Biz de devam ettirmeye karar verdik.
ESNO'nun ilk zamanlarında takipçilerimizin yaş ortalamalarının biraz düşük olduğunu söylemeliyim. Her yıl bunu daha da büyütmeye ve her kitleye hitap etmeye çalışıyoruz. Sanırım bu konuda biraz yol kat ettik.”

2-   “En Son Neler Oldu?” ismi bir magazin sitesi için cuk oturmuş desek yanlış olmaz. Tebrik ediyorum isimde emeği geçenleri. İsmin fikir sahibi kimdir?

“Teşekkür ederiz, aslında ismi Meltem'e borçluyuz. Fikir sahibi kendisidir.”

3- Ünlüler hakkındaki  gündem sürekli değiştiği için ve haber sayısı çok fazla olduğu için sürekli güncellenen bir site oluşturmak kolay değil. Bu açıdan ekibiniz çalışkan olmalı ki altından kalkıyorsunuz. Ekibinizden biraz bahsedebilir misin? Ayrıca blog yazarlığı zor ve meşakatli bir şey, bu tarz bir blogda yazar bulmak zor. Yazar bulurken zorluk yaşıyor musunuz?

“Sitede çok fazla kişinin emeği geçti. Çok fazla yazar değişikliği oldu. Sadece Meltem'le beraber olsaydık bunun altından kesinlikle kalkamazdık. Şuan 3 kişilik ekipten oluşuyoruz yine de sayfaya çok fazla yetişemediğimizi düşünüyoruz. Yazar bulmak gerçekten çok zor. Ne zaman yazar alımı yapsak yüzlerde mesaj geliyor ve hepsiyle de ayrı ayrı konuşmak zorunda kalıyoruz. Kriterlerimize tamamen uygun birini bulduğumuzda da kaçırmak istemiyoruz.”

4- Şu anda yaz tatilindeyiz ve vaktimiz çok, fakat okul ve sınav döneminde gündemi takip etmek zorlaşıyor. Sizi en fazla zorlaşan şey, okul dönemi haber yapmak mı? O dönemde aktifliği nasıl sağlıyorsunuz?

“Kış dönemlerinde genelde biraz daha kalabalık ekip oluyoruz ki ne kadar kalabalık oluruyorsak o kadar daha rahat ve iyi oluyor. Yetiştirememe gibi bir durumumuz söz konusu olmuyor. Okul zamanı hem siteyle uğraşmak hem de derslere ağırlık vermek tabii ki zor. Okul dönemi çoğu zaman siteyle ilgilenemiyoruz bile ama birimizden biri mutlaka boş oluyor. Genelleme yaparsak herkes günün çoğu bölümünü bilgisayar başında geçiriyor. Bu kesinlikle yaz-kış fark etmiyor. Haber eklemek için de çoğu zaman vakit bulabiliyoruz. Günde 1 saat bile yeterli oluyor birkaç haber eklemek için.”

5- Her internet sitesinin ağır basan bir yönü oluyor. Kimisi tasarımla ön plana çıkarken, kimisi de içeriğinin kalitesiyle ön plana çıkar. Sence ESNO’nun en ağır basan ve takipçilerin en çok sevdiği yönü nedir?

“Biz takipçilerimizle sürekli iletişim halindeyiz. Her şeyi en iyi şekilde yapmaya çalışıyoruz ve her zaman doğru haberleri yapıyoruz. Haberlerde emin olmadığımız kısımlarda bile haberde bunu belirtiyoruz. Takipçilerimiz bize bu konuda güveniyorlar. Elimizden geldiğince profesyonel davranıyoruz.”

6- Önceleri Blogger’da yayın yaparken, daha sonra Wordpress’e geçmişsiniz. Wordpress’e geçiş sebebiniz muhtemelen daha iyi imkanlarla yayın yapmaktı. Wordpress’in avantajlarını kullanabildiniz mi? Sizce Blogger’ın hangi yönleri daha avantajlı?

“Blogger'ın avantajları hosting derdi olmaması, Google'ın daha çabuk index atması.Wordpress'in ise en büyük avantajı eklentileridir sosyal ağlara entegrasyonu daha iyi kaliteli görünüm ve hızlı tasarımıdır wordpress'i seçmemizdeki amaç aslında blogspot.com adresinden domaine geçip marka olmaktır. Ayrıca yeni projemiz sanalsozluk.net'de çok yakında hizmete geçecek.”




7-  Üyelerden sık sık istek mesajları geliyordur. Ask.fm hesabınızın ve Facebook sayfanızın mesajlarla dolu olduğunu düşünüyorum. Bu istekleri yerine getirmek sizi zorluyor mu? Hem siteyi ve sayfayı güncellemek, hem de istek yapmak temponuzu etkiliyordur.

“Tabii ki etkiliyor. Günde tahmin edemeyeceğiniz kadar soru ve istek geliyor. Ama elimizden geldiğince gün içerisinde tüm soruları cevaplayıp istekleri yapmaya çalışıyoruz. Bazen gözden kaçırdığımız şeyler oluyor, bunun için de bizi mazur görün lütfen. :)”

8- Yabancı ünlüler üzerine bir magazin sitesiniz, 250.000 den büyük bir Facebook sayfanız var. Bu da hayran kitlenizin içinde Bollywood, Korehayranlarının da bulunması demek. Onlardan gelen istek mesajlarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Onlara yönelik paylaşımlar yapıyor musunuz?

“Çok sık değil ama onlarla ilgili paylaşımlar da yapıyoruz elimizden geldiğince. Biz daha çok Hollywood magazinini göz önünde bulunduruyoruz. Bazen Türk magazinden bile bir şeyler paylaşıyoruz.

Bollywood sevmeyen birileri olabilir ama bunu hiç dile getirenleri görmedim. Sitemizde Bollywood'a da çok yer veriyoruz ama aynı şeyi Kore için söyleyemeyeceğim. Ciddi anlamda aşırı Koreli hayranlar da var aşırı nefret edenler de var. İster istemez ikilemde kalıyoruz ve paylaşım yapamıyoruz. Bir ara sitemizde Kore konulu film ve müziklere yer veriyorduk ama son zamanlarda bunu yapmadığımızın farkındayız. Aslında nedeni bu. Koreyle ilgilenen yöneticimiz de olmadığından ve kaynaklarımızda onlarla ilgili haberler yapılmadığından yer veremiyoruz.”

9- Facebook sayfanız dışında Ask.fm ve Twitter hesabınız var. Gözlemlediğim kadarıyla magazin sayfaları Twitter’a pek vakit ayıramıyor. Bu takipçileriniz açısından bir dezavantaja neden oluyor mu? Ayrıca diğer sosyal ağlarda hesap açmayı düşünüyor musunuz?

“Sosyal hesap olarak Twitter ve Ask.fm yeterli diye düşünüyorum. Fazlası abartı olurdu zaten. Twitter'da iletişim halinde olduğumuz üyelerimiz var. Çok sık değil belki ama oradan da soru ve istek geliyor, biz de her soru ve isteği yanıtlamaya çalışıyoruz. Twitter'ın dezavantajı şöyle olabilir, haberleri Facebook'a ekliyoruz ve otomatik olarak Twitter'a geçmesi ve haberi çoğunlukla bağlantıya tıklayıp okumak yerine önce Facebook sonra siteye geçme durumu oluyor. Bu biraz sinir bozucu bence. Eğer üyelerin bu konuda şikayetleri varsa kesinlikle haklılar ama Twitter'ın avantajı da var. Facebook'ta eklenen haberler bazı üyelerde görünmüyor olabiliyor ama Twitter'da böyle bir şey söz konusu olmuyor.”

10- Önce kitap çekilişleri ve son olarak Demi Lovato konser bileti çekilişi. Bunu düşündüğünüz için sizi kutluyorum. Çekiliş için sponsorlara nasıl ulaşıyorsunuz ? Merak eden okuyucular için, çekilişleriniz devam edecek mi?

“Daha önce de hayran t-shirtleri hediye etmiştik. Kitap sevgisini herkese aşılayabilmek için sitede kitaplara elimizden geldiğince çok yer veriyoruz. Demi'nin Türkiye'ye geleceği ihtimali olduğunda ekip üyeleriyle ilk konuşmamız konsere gidemeyen ama gitmeyi çok isteyen bir Lovatic'in hayalini gerçekleştimek istememiz oldu. Umuyorum ki yarışma sonunda gerçekten hak eden birisi kazanacaktır... Sponsorlara gelince, buna teknolojinin muhteşem faydaları diyebilirim. Artık internet üzerinden her şeye hatta herkese ulaşmak çok kolay. Sponsorlarla e-posta yoluyla konuşuyoruz ve şuana kadar hiç olumsuz cevap veren olmadı. Bize katkı sağlayan tüm sponsorlara da teşekkür ederiz. Ve tabii ki site var olduğu sürece üyelerimize hediye dağıtmaya devam edeceğiz.”

11- ESNO gittikçe büyüyor ve gelişmeye devam ediyor. Siteyle ilgili geleceğe dair hedefleriniz var mı?

“Hedefimiz olduğumuzdan daha iyi olabilmek. ESNO'daki tüm takipçilerimize sonsuz teşekkür ederiz, çok büyük destekleri oldu hepsinin.”

12- Sizden etkilenip blog açmak isteyenlere ne tavsiyeler verirsiniz? Şu anda fazla yazı olmasa da Fandestek.com’u tavsiye eder misiniz :P ?

“Blog açıp sabırsızlanarak bir an önce büyümesini istedikleri için bize mesaj atan çok kişi oldu. Bu tarz şeylerin kesinlikle zaman gerektirdiğini düşünüyorum. Yani her şey zamanla olur, zamanla gelişir. Blog açmak isteyenlere zamanı göz önünde bulundurmalarını ve her konuda özgün olmalarını tavsiye ederim. Özgünlük büyük başarılar getirir, buna inanıyorum... Son olarak  Fandestek.com'u herkese tavsiye ederim tabii ki. Gelişmekte olan harika bir sitesiniz. Ve daha da büyüyeceğinize eminim. :)”

13- Röportaj için hepinize teşekkürler!

“Asıl bize bu konuda yer verdiğinizi için biz çok teşekkür ederiz.”

Röportaj hakkındaki yorumlarınızı bekliyorum. En Son Neler Oldu'yu biraz daha yakından tanımış olduk. Ayrıca yazıyı okuyanlara bir önerim var. Aşağıdaki sayfayı yeni açtım. Ünlülerin doğum günlerini paylaşacağımız sayfaya desteklerinizi bekliyoruz.


Facebook Sayfalarındaki Erişime Neler Oluyor?

sayfalar organik erişim


Fan sitelerin kalbi olan Facebook sayfaları, bugünlerde erişim problemleriyle boğuşuyor. Facebook'un sayfalardaki gönderilerin üyelere gösterilmesinde yaptığı değişiklik, fan siteleri ciddi anlamda etkiledi. İlgilendiğim sayfalardan biri olan Magazinee, erişim problemi yüzünden eski beğenileri göremez oldu ve üye sayısının artışı yavaşladı.

Severek takip ettiğim Dizi-Mania sayfası aynı sorundan muzdarip olduğunu kendi sayfalarında duyurdu. Gönderilere erişimin çok azaldığından bahseden sayfa, üyelerinden "Bildirimler Al" özelliğini kullanmalarını rica etti.

Nedir Sayfalardaki Değişiklik?

Facebook, artık kullanıcıların her gönderiyi görmesini engellemeye çalışıyor. Faydalı içerikleri ön plana çıkararak, yeni bir mantık geliştiriyor. Bunu sağlamak için de organik erişimi düşürüyor.

Facebook ve Twitter sayfalarında gördüğümüz "Beğeniyorsan Like, Beğenmiyorsan Yorum" şeklindeki paylaşımlar bu mantıkla devre dışı kalıyor. Yeni sayfa mantığında kullanıcılar için faydalı içerikler üretilmeli.

Çözümü Var Mıdır?

Erişimleri yakından takip eden biri olarak, kalıcı bir çözümü henüz göremedim. Sayfayı birkaç günlüğüne gizlemek, tekrar açtığınızda erişimlerinizi eski haline çeviriyor, ama bu çok kısa sürüyor. 

Verilen tavsiyelerden bazıları gönderileri planlamak, görsel ve video paylaşımları arttırmak ve üyelerin ilgi alanlarını iyi analiz ederek bu yönde paylaşım yapmak.

Yorum Zamanı: Eğer siz de sayfalarınızda erişim problemi yaşıyorsanız, bu sorunun çözümlerini araştırdınız mı? Sizce neler yapılmalı?

E-Dergi Nasıl Yapılır?




E-Dergi, günümüzde tercih edilen teknolojilerden. Özellikle mobil cihazlardaki internet kullanımının artmasıyla e-dergi yapımı arttı. Fan kategorisinde de online dergilerde bir kıpırdama var. Vampir Günlükleri Türkiye, VGTR Dergi'nin 2 sayısını yayınlandı. Facebook sayfalarından Photoshop Magazin ve Ünlülerin Twitter Fotoğrafları sayfaları da dergi çıkarmaya karar vermişler. Ben de bu ilgiyi gözlemleyerek, son dönemde araştırdığım konulardan biri olan e-dergi yapımı üzerine bildiklerimi sizinle paylaşmak istedim.

E-Dergi Nasıl Yapılır?


Derginin yapımı için çeşitli yöntemler mevcut. Bunlardan biri Photoshop. Photoshop'ta sayfaları oluşturduktan sonra derginizi yapabilirsiniz. Dergi yapımıyla özdeşleşen asıl Adobe programı ise Adobe InDesign. InDesign, dergi, takvim, kitap vs. yapımında çok önemli bir program. Piyasada yapılan birçok dergi bu programda tasarlanıyor. Indesign'da hazırlanan şablonları kullanarak, sadece resim ve yazıları değiştirerek dergiler tasarlayabilirsiniz. Şablon satılan siteler İngilizce ve fiyatlar dolar üzerinden. Yine de ben linki paylaşayım, inceleyebilirsiniz.


Indesign'ı öğrenmek isterseniz YouTube'da videoları araştırın, birçok kaynak var. Türkçe kaynak olarak da SanalKurs'un videolarını öneririm.

Başka bir yöntem ise Wordpress'e eklenti kurmak. Wordpress'te ücretli ve ücretsiz e-dergi yapabileceğiniz eklentiler var. Page Flip Gallery ise ücretsiz bir eklenti. Dergilerinizi Wordpress panelinden yerleştirebilirsiniz. Ekran görüntüsü şöyle:


E-Dergileri Hangi Siteye Yükleyebilirim?


Tasarımınızı yaptıktan sonraki aşama, yükleme aşaması. Yükleme esnasında tavsiye edebileceğim sitelerden biri issuu.com. İssuu'ya derginizi pdf formatına çevirdikten sonra yükleme yapabilirsiniz. 

Sürpriz: Teen Beats isimli bir şablon buldum ve çok beğendim. Şablon Indesign için. Ücretsiz ve 24 sayfa. Kullanmak isteyen olursa güle güle kullansın. İndirme linki için tıklayın



E-dergi konusuna kısaca değindim. Sizce fan kategorisinde e-dergiler yer edinebilir mi? Online dergi çıkarmayı düşünür müsünüz?
Yorumlarınızı bekliyorum.


Hevesli Bir Blogger'la Röportaj Yaptım: Kitap Kuşu Röportajı


Uzun süreli aradan sonra tekrar merhaba!
Bir röportajla dönüş yapmaya karar verdim, ve röportaj olarak bu sefer yeni ve hevesli bir blogger bulmak istedim. Aklıma Kitap Kuşu geldi. Özlem, kitap ağırlıklı olmak üzere dizi,sinema,anime gibi konularda da yazılar yazıyor. Yakın zamanda Bumerang Platin Üye olmuş. Sitesi gittikçe gelişiyor. 


İşte röportaj:

1- Merhaba Özlem! Bize biraz kendinden bahseder misin? Hangi ünlülerin hayranısın? 
Merhaba. 14 yaşındayım, öğrenciyim. Arctic Monkeys, Franz Ferdinand, James Franco, MFÖ, The Strokes, Taylor Momsen, Leighton Meester, Lorde, Sixto Rodriguez, Antonio Banderas ilk aklıma gelenler. Ama geniş bir müzik zevkine sahip olduğum için daha çok kişi sayabilirim aslında. 

 2-Blog açmaya nasıl karar verdin? Seni teşvik edenler oldu mu? 

2008 yılında Blogcu'dan ilk blog sitemi açmıştım, o zamanlar kitaptan ziyade tasarımlarla uğraşıyordum. Bir süre sonra Blogcu'da bazı düzenlemeler olmuştu ve toplu bir şekilde 2012 yılında Blogspot'a geçmiştik. O zamanlar pek çok konuda blog açtım ancak 2013 yılında hepsini sildim ve Kitap Kuşu'nu açıp kendimi bu bloga adadım. Teşvik eden olmadı, kendi isteğimle açmıştım.

 3-Blogun teması renkli ve okuyucular için güzel olmuş. Düzenlemeler sana mı ait? Tasarım bilgin hakkında neler söylersin? 

Teşekkür ederim.^^ Bloğumun header'ını bir arkadaşım benim için tasarlamıştı. Bunun haricinde bloğun her şeyini ben kendim yaptım. Birkaç sene öncesine dek tamamen grafik tasarımla uğraşıyordum ama artık ilgimi çekmiyor. Şu andaysa bir bloggera yetecek kadar tasarım bilgim var.

 4-Kitap blogu sayısı gittikçe artıyor, bu da bloglar arası rekabetin artması demek. Geleceğe dair blogla ilgili hedeflerin neler?

 Evet. En büyük hedefim bloğumun izleyici sayısının artması tabii ki. Bunun haricinde tasarımı baştan düzenlemek gibi bazı hedeflerim de var. 

 5-Kitabın yanı sıra anime,dizi,film,müzik gibi konularda da yazıyorsun. Konu sayısının fazla olması seni yoruyor mu? 

Aslında yoruyor ama bu kadar çok kategorinin olması benim kararımdı. Mesela bir film izleyince onu da bloğumda yorumluyorum. Ama bu ne kadar yorsa da kitapseverler dışında o konuya ilgi duyanları da çekiyor. Pek çok kişiye hitap etmek daha güzel bana kalırsa. 

 6-Bloguna dair en büyük hayalin nedir? 

Umarım bir gün Türkiye genelinde tanınmış bir blogger olabilirim.^o^ 

 7-Site açmayı düşünenlere, yolun başında olanlara ne söylemek istersin? 

Aslında ben de bu işte pek profesyonel sayılmam ama şunu söyleyebilirim: Tamamen kendileri olmalılar. Zaten devamı geliyor. Başkalarının içeriklerini kopyalamaktan ve emek hırsızlığı yapmaktan ziyade kendileri yazarlarsa insanlar kendilerine saygı duyuyor. Ayrıca diğer bloggerlarla güzel ilişkiler kurmaları da iyi olacaktır.

Özlem'e ulaşmak isterseniz:

Bloglovin Widgetlarını Nasıl Ekleyebilirim?


Bloglovin, ask.fm hesabında aldığım sorulardan biriydi. Bloglovin widgetını nasıl ekleyeceğini bir ziyaretçimiz sordu. Ben de widget kısmını anlatarak, biraz da genel olarak Bloglovin'den bahsederek bir yazı yazdım.

Bloglovin Nedir?

Bloggerların sayısı gittikçe artıyor. Bu artışla beraber takip ettiğimiz bloglar da doğal olarak arttı. Birçok blogu takip etmek isteyenlerin kullanacağı sitelerden biri : Bloglovin. Bu sitede takip ettiğiniz blogları ekliyorsunuz, o sizin için yazıları topluyor ve tek bir noktadan bütün yeni yazıları görebiliyorsunuz.

Bloglovin'de sadece beğendiğiniz blogları takip etmiyorsunuz, ayrıca yeni bloglar da keşfedebiliyorsunuz. Çok kullanışlı bir sistem olduğu için birçok blogger kullanıyor. Ayrıca mobil cihazlarınızdan da siteyi kullanabilirsiniz. Android Market ve Apple Store'da uygulama yer alıyor.

Nasıl Kullanırım?

Bloglovin'e kayıt olmak için buraya tıklayın. Kayıt kısmını kolayca gerçekleştirebilirsiniz. O yüzden fazla bahsetmiyorum. Daha çok Bloglovin widget'ını ve siteden görünüşleri paylaşacağım.


Mark all as read kısmına tıklayarak okunmayan tüm yazıları okunmuş olarak işaretleyebilirsiniz. Find blogs to follow ise Bloglovin'in size önerdiği blogların gösterilmesini sağlıyor. 


Bloglovin'in önerdiği bloglar böyle gözüküyor. Search blogs kısmından ise arama yaparak takip etmek için bloglara ulaşabilirsiniz.



Kalpli kısıma tıkladığınızda ise bu menü geliyor. Profilinizi, blogunuzu düzenleyebilirsiniz. Blogunuz için widget kodunu alabilirsiniz. Widget kodu alabilmeniz için önce blogunuzu tanıtmanız gerekiyor. Bunu Your Blogs kısmından yapıyorsunuz. Bloglovin size bir kod veriyor, bu kodu sitenize yapıştırıyorsunuz. Daha sonra widget kodlarını alabilirsiniz.


Widgetlar bu şekilde. Takipçi sayınızı gösteren widgetların yanında resimli widgetlar da mevcut. Get this icon'a tıklayarak kodumuzu alıyoruz.


Kodumuz hazır. Bu kodu eklemek istediğimiz yere, Gadget Ekle > Html/Javascript kısmından ekleyerek kaydedebilirsiniz.

Bloglovin'in bazı yerlerine kısaca değindim. Yeni blogger arkadaşlar edinmek ve takipçilerinizi sizi takip etmenizi kolaylaştırmak için Bloglovin kullanmanızı tavsiye ederim.




Kore Günlüklerim Röportajı


Kore fanları Türkiye'de gittikçe artıyor. Blog ve fan sayfalarının sayısı da gayet fazla. Böyle olduğu için bir Kore bloguyla röportaj yapmak istedim. Seçimim Kore Günlüklerim'den yana oldu. Sawako beni kırmadı, hem kendim için hem de ziyaretçilerim için güzel bir röportaj ortaya çıktı.

Kore Günlüklerim, Kore dizileri ve sineması üzerine yazılar olan bir blog. Sawako Kuronuma, arkadaşı Misaki ile beraber başladığı blog serüveninde 1.yılını doldurmuş. Dizi ve filmler dışında Asya kültürü, yemekleri ve makyaj gibi konulara da değiniyor. Siteye girdiğinizde renkli bir tasarım sizi karşılıyor.

kore günlüklerim röportaj


1- Merhaba Sawako! Kore Günlüklerim 1.yılını geçtiğimiz günlerde doldurdu. Blog yazmaya nasıl başladığını bize anlatır mısın? Yazarken neleri tecrübe ettin? 

 Merhabalar… :) Uzun zamandır Kore dizileri izlememe rağmen, blog açma gibi bir düşüncem yoktu. Sonra bir anda, hiç mevzusu geçmediği halde çocukluk arkadaşım Misaki’ye blog açmayı önerdim ve blogu açtık :) Daha sonra, Misaki hem istekli olmadığı hem de meşgul olduğu için konuşup anlaştık ve blogu kişiselleştirdim.  
Blogu açtıktan sonra Kore fanlarının,çok olduğunu fark ettim. Açıkçası bu kadar çok fan olmasını beklemiyordum ama bir o kadar da antisi olduğunu gördüm… Genel olarak insanların akıllarında Kore fanları, "oppaa" diye etrafta bağırarak her gördüğü çekik gözlüye hayran tuhaf kızlar… 

 Sawako’dan serzenişler; 

Ama lütfen bütün fanları birbirleriyle kıyaslamayın! Kendi adıma konuşayım siz nasıl Amerikan dizileri izliyorsanız, ben de Kore dizileri izliyorum.. Siz nasıl Amerikalı ya da İngiliz bir ünlüyü görünüş olarak beğeniyorsanız ben de Koreli herhangi bir ünlüyü beğenebiliyorum,  hepsi bu kadar… Bunda abest olan herhangi bir durum yok :)

 2- Kore Günlüklerim'de daha çok film ve diziler üzerine yazılar yazıyorsun. Kpop üzerine yazmayı da düşündün mü? K-pop şarkıcı ve gruplarından kimleri seversin? 

 Diziler ve filmlerle tanışıklığım Kpop dan önceydi, açıkçası Kpop üzerine pek bilgimin olduğunu söyleyemem. Araştırıp Kpop yıldızları hakkında yazılar yazmayı düşünmüştüm ama ziyaretçilerin bunu birçok sitede bulabileceği için vazgeçtim. Belki biraz farklılık yaratacak bir düşünce bulursam neden olmasın? :)

 Genel olarak, müziğini ve enerjilerini beğendiğim grupları dinliyorum.Bunlar;
 *Super Junior 
*Bigbang 
*SS501
 *T-ara 

-Arada farklı gruplar da dinlerim ama ağırlıklı olarak yukarıdaki grupları tercih ederim.- 

 3- Kore fanları Türkiye'de oldukça fazla. Bu ilgi, blog kalitelerine ve ziyaretçi sayılarına yansıyor mu? Kore bloglarındaki genel durum sence nasıl? 

Doğru, Kore fanları, Türkiye’de fazla ama bir o kadar da Kore blogu bulunmakta…Her dizi izleyen bir hevesle blog açmaya karar veriyor ve genellikle ertesi gün vazgeçiyor. Çoğu, hemen bir şeyleri elde etmeyi istiyor ve çok azı bunda başarılı oluyor. Eğer açılan blog diğerlerinden bir şekilde farklıysa ya da bir şekilde ilgi çekiyorsa başarılı olabiliyor. Yani diyeceğim şu ki beğenmediğim blogların yanında beğendiğim birçok blog da var. 

 4- Blogger, sık sık Wordpress ile kıyaslanıyor ve iki sistem arasında geçişler yaşanıyor. Senin de Wordpress'e geçmeyi düşündüğün zamanlar oldu mu? Blogger'ın avantaj ve dezavantajlarından bahsedebilir misin? 

 Açıkçası Wordpress hiç kullanmadım, pek de bilgim olduğu söylenemez ama bildiğim kadarıyla blogger daha çok ilgi çekiyor ya da benim ilgimi blogger çekti :) Gadgetleri ve eklentileriyle blogger bende açık ara önde… 

 5- Birkaç ay önce bir yazında, yardım ettiğin kişilerin durumu suistimal ettiklerini anlatmıştın. Tasarımının çalındığından da bahsediyordun hatırladığım kadarıyla. Bloggerlar neden içerik ve tasarım çalmaya yöneliyor? Bu tarz olayları nasıl önleyebiliriz?

 İnsanlar bir şeye kolay ulaşmayı seviyorlar, zoru sevmiyorlar! Çünkü üretmek zor, kopyalamak kolay…Blogda içerik çalınmasını engellemek için, sağ tuş engelleme kodları kullanabilirsiniz ama bu maalesef tasarımın çalınmasına engel değil! Zira Paintle şablonumun resmini çekip komik şekilde bloguna ekleyen biri olmuştu, temayı almakla kalmayıp blog adresimi de araya – koyarak kullanmıştı. Uyarılınca kaldırıp düzeltti ama kaldırmayabilirdi de…Anlayacağınız engellemenin pek yolu yok… 

 6- Şablonlar ve tasarım hakkında bilgilisin. Bu ay içinde bir şablon çekilişi de yapmışsın. Tasarım konusunda bilgisini arttırmak isteyenlere neler önerirsin? 

 Bilgisayar bilgim olmasına karşın tasarım hakkında hiçbir bilgim yoktu. Zamanla bir şeyler öğrenmeye başladım ki hala tam anlamıyla öğrenmiş sayılmam… Tasarım bilgimin bu halini alması benim bir yılımı aldı, en basit gadgetlerle bile günlerce uğraştığım oldu. Eğer kendi şablonunuzu tasarlamaya çalışacaksanız ki bu hiç kolay olmayacaktır, bol bol araştırma yapın, farklı olun ama unutmayın herkes kendi şablon tasarımını yapmak zorunda değil, çok güzel ücretsiz hazır şablonlar da var :)



 7- Blogunda Google reklamları var ve Bumerang reklamları olduğunu gördüm. Google Adsense'den memnun musun? Bumerang'ın Google reklamlarına iyi bir alternatif olduğunu düşünüyor musun? 

 Öncelikle Google Adsense’den memnunum,  tek kötü yanı kazanacağınız miktar sabit olmuyor,  reklama tıklanma sayısıyla değişiyor. Birgün 0,25 TL kazanırken ertesi gün 5 TL ya da daha fazla kazanabiliyorsunuz. Sanırım bu da Türkiye’de sitelerde yayınlanan reklamların virüs olduğu düşüncesiyle paralel :) 

 Bumerang reklamlarından da oldukça memnunum, basit bir şekilde reklamı yayınlayıp kazanç sağlayabiliyorsunuz. Bumerang ve Adsense’ in en büyük farkı; Google Adsense, günlük kazanç sağlıyor, az ya da çok… Bumerang’da ise; teklif size geldiği ve siz reklamı yayınladığınızda belirtilen kazancı almaya hak kazanıyorsunuz ama sonuç olarak ikisi de kazançlı :) 

 8- Blog yapımı konusunda yeni olanlara genel olarak neler önerebilirsin? 

 *Öncelikle ne üzerine yazmak istediğinize karar verin ve açacağınız blog adresini iyi düşünün; akılda kalıcılığı fazla olan ama uzun olmayan bir adres olmalı… 

 *Blogunuz dikkat çekmeli! Sadece tasarımıyla değil, içeriğiyle de…Çok basit tasarımlara sahip olup içeriğinin etkisiyle fazlaca izleyicisi olan, tutulan bloglar var. 

 *Başka bloglara yorum yapın ve onlarla tanışın. Ama lütfen bu yorumlar şu şekilde olmasın; 

 “Blogunu takip ettim bana da beklerim…” 

“Aaaa bu dizi çok güzel! Bu da benim blogum …blogspot.com” 

 Çünkü bu tür yorumlar samimi değildir ve çok geçmeden yorumlar kısmındaki spamda yerini alır. Bu size herhangi bir artı sağlamaz, o blogger sizi takip etse bile blogunuza göz attığı meçhuldur. 

 *Kopya içerik kullanmayın. Hem internet dünyasında hırsız damgasını yersiniz hem de kopyaladığınız yazı daha önce Google'da yer aldığından Google bunun farkına varır ve sıralamanız düşer. Ayrıca Adsense başvurunuz reddedilir! 

 “Araştırın ve uğraşın! Eğer blog konusunda başarılı olmak istiyorsanız, bolca araştırma yapıp istekleriniz doğrultusunda uğraşmanız gerekecektir.Lütfen blog açar açmaz, yer etmiş bloggerlara:

 “Blogumu yeni açtım, sayfanda blogumun reklamını yapar mısın?”
 “Bana da blog açar mısın?” 
 “Blogunda şunu,bunu nasıl yaptın?” 

 Bunlar gibi mailler atmayın. Çünkü hiçbir blogger durup dururken sayfasında başka bir sayfanın hem de hiç tanımadığı biri için reklam yapmaz ve istemediği blog sırlarını paylaşmaz.

 *Blogunuzda izleyiciler, etiketler, blog arşivi gibi gadgetleri ekleyin …İzleyici gadgeti blogunuza sürekli okurları çekecek; etiketler, blog arşivi gibi eklentiler, yazılan içeriğe daha kolay ulaşılmasını sağlayacaktır.

 *Özgün olun ve içinizden geldiği gibi yazın! Unutmayın açtığınız blog sizin dünyanız ve kimseye benzemek zorunda değilsiniz, samimi yazılarınız ziyaretçilerinizin dikkatini daha çok çekecek ve size artı sağlayacaktır.

 *İlk başlarda günlük yayınlar yapmaya özen gösterin ama lütfen bu yayınlar facebook gönderisi şeklinde olmasın! Kimse sizin hangi resmi ya da bir iki cümlelik hangi sözü sevdiğinizi merak etmez.

 *Sosyalleşin! Twitter, facebook gibi sitelerde blogunuza özel hesaplar açın. Böylece yeni kitlelere ulaşabilirsiniz. 

 *Son olarak; sabırlı olun! Blogunuzu açar açmaz, kimse blogunuzu fark etmeyecek, blogunuza üye olmayacak ve blogunuza yorum yapmayacaktır! Fark edilmeniz uzunca bir zaman dilimini alabilir ama eğer blog konusunda kararlıysanız sabredip uğraşmanız gerekmektedir. 

 9-Blogunun header kısmında "Kore'ye gitmeyi düşünen fakat mutfağa gidip de su almaya üşenen Asya Sever" yazıyor. Umarım bir gün Kore'ye gitme fırsatı bulursun ^^ 

 Umarım…Gerçekten görmeyi ve gezmeyi istediğim bir ülke, Kore… :)

Bloguma Puanlama Sistemi Nasıl Ekleyebilirim?


Kitap bloglarında sıkça gördüğümüz, puanlamayı anlatan resimler sağ ve sol kenarda yer alıyor. Bir ziyaretçimiz, puanlama bölümünün nasıl yapıldığını ask.fm üzerinden sordu. Sorusu şöyleydi:

http://crazydreamernora.blogspot.com.tr/ o puanlamada kullandığı kalpler nasıl oluyor bi dee :/ çok soru sordum kusura bakmaa yani kalp dışı şekil olarak da yine nasıl konuluyor ?

Önce yerleşim bölümüne giriyoruz. Daha sonra temamızın müsait olan sol veya sağ kenarında Gadget Ekle seçeneğine tıklıyoruz.


Çıkan seçeneklerden HTML/Javascript'i seçiyoruz.


Şimdi ise kodları ekleyeceğiz. Ben arama yaparak yıldızları buldum. Siz de sitenizin rengine uyan yıldızlar,kalpler veya diğer şekilleri bulabilirsiniz. Resimleri bulduktan sonra bir siteye yükleyin ve linklerini alın.

Kodlar ise şu şekilde olacak. Kopyala yapıştır yaparak alabilirsiniz. Resim linklerinin yerine kendi linklerinizi ekleyeceksiniz.

<img src="http://i.hizliresim.com/7moJ8l.jpg" /> <br/> 5 yıldız ve açıklama
<br/>
<br/>
<img src="http://i.hizliresim.com/rLg4dP.jpg"/> 4 yıldız ve açıklama
<br/>
<br/>
<img src="http://i.hizliresim.com/LPpMoV.jpg"/> <br/> 3 yıldız ve açıklama
<br/>
<br/>

<br/> kodu ise satır atlatmaya yarıyor. Bu kodu kullanarak boşlukları ayarlayabilirsiniz. Her bir <br/>, bir satır atlaması demektir. Resimde de anlatmaya çalıştım. Daha sonra kaydet kısmına tıklıyorsunuz.


Demo için: FanDestek Demo






Follow my blog with Bloglovin

Siteme Tatlı Figürler Nasıl Ekleyebilirim?


Soru:

" http://widgetindex.blogspot.com.tr buradaki o tatlı hayvan figürlerini nasıl bloguma ekleyebilirim? "

Cevap:

Bu siteye girdikten sonra hangisini eklemek istiyorsan ona tıklayın. Daha sonra şu ekran gelecek.



İsteğinize göre kodu kopyalamanız lazım. Sonra blogun paneline girip, yerleşim bölümünden gadget ekleyi seçiyorsunuz. Gadgetlardan Html/Javascript seçeneğinin yanındaki artı işaretine tıklıyorsunuz. Sonra da kodu yapıştırıyorsunuz.



Örnek için tıklayın

Sevgi ile Vampir Günlükleri Türkiye Üzerine


        Vampir Günlükleri Türkiye, dizinin en güncel ve en eski sitelerinden biri. Sevgi Ülker, Vampir Günlükleri ailesinin 4 yıldır içinde. Biraz kendisinden, biraz da siteden konuştuk. Ayrıca her röportajda olduğu gibi site açmak isteyenlere önerilerde bulundu. İşte röportajımız:





1- Merhaba Sevgi! Röportaj teklifimi kabul ettiğin için teşekkür ederim. Bize kendinden bahseder misin? Başka site ya da tecrübelerin var mı?

- Merhabalar. Teklifiniz için ben teşekkür ederim. Ben Sevgi Ülker. Sakarya Üniversitesi Uluslararası İlişkiler 1. sınıf öğrencisiyim. Dizi/film/kitap benim için bir tutkudur. Çeviri yapmayı çok severim. Her geçen gün kendimi geliştirmek için daha farklı şeylere yöneliyorum. Son 4-5 yıldır internet üzerinde aktif olmaya çalışıyorum. 2010 yılından beri Vampir Günlükleri Türkiye web sitesi ve forumunda yöneticilik yapıyorum. VGTR'den önce bir kaç sitede daha yöneticilik yapmıştım ancak şuan sadece VGTR ile ilgileniyorum. Forumumuz sayesinde web tasarıma karşı olan ilgim arttı. Her geçen gün yeni yeni şeyler keşfediyorum ve kendimi geliştirmeye çalışıyorum. Kodlarla uğraşmak benim için bir terapi aslında. Canım sıkıldığında bilgisayarımı açıp kendimce yeni şeyler deniyorum ve böylelikle son 4 yıldır web tasarım üzerinde kendimi geliştirdiğimi düşünüyorum. Şu ana kadar yaşadığım şehirdeki bir şirket için web sitesi ve forum sitesi tasarladım. Profesyonel olduğumu düşünmüyorum ancak olmak için çabaladığımı söyleyebilirim. Boş zamanlarımın dizi/film izlemek dışında çoğunu bilgisayar başında kod yazarak geçiriyorum.

  2- Hem blogun hem de forumun temasını çok beğendim. Bence blog kısımında tema seçimi daha kritik bir karar, bu yüzden blogun sade ve kullanışlı bir temasının olması güzel olmuş. Sence yöneticiler tasarımı hazırlarken neye önem vermeli?

 Teşekkür ederim. Blog için uzun uğraş sonucu bu hale getirebildim. Dediğiniz gibi blog kısmında temaya karar vermek hele ki tema üzerinde değişiklik yapmaya çalışmak bayağı zahmetli bir iş. Ben de elimden geldiği kadar yapmaya çalıştım. Wordpress'i de bu sayede daha iyi öğrendim. Ancak hala eksiği olduğunu düşünüyorum ve elimden geldiğince yeni eklentiler deniyorum. Bana göre bir web sitesi hazırlayacak olan arkadaşlar öncelikle hangi alanda bu işe yöneldiklerini iyi bilmeliler. Sitenin teması aslında bir kimliktir. Kimliği iyi yansıtmak için de ziyaretçilere hangi alanda hitap edeceğini belli etmelidir.

 Burada alandan kastım blogda kimi tanıtacak ya da ne paylaşacağınızdır. Kendinizi tartmalı ve neyi bildiğinize , neyi bilmediğinize karar vermelisiniz. Bir siteyi yapmış olmak için yapmak var, bir de ziyaretçiye girdiği zaman çıkamayacağı bir site yapmak vardır. Aşırı gösterişli, fazla renkli siteler göz yorar. Ne kadar güzel görünse de bir süre sonra sıkar. Ancak sade ve şık bir site, blog; insanın gözüne değil düşündüklerine hitap eder. Bunun için blog tasarlarken öncelikli amacımız renkler ve uyumu olmalı. Daha sonra beraberinde gelecek eklentiler amacımıza hizmet edecek araçtır. Fazla gereksiz eklentiler ile blogu boğmak yerine kullanışlı ve gerekli eklentiler ile geliştirebiliriz. Kimse sizden profesyonel bir şey beklemez ki profesyonel tasarımlar bile aşırı renkli değildir. 

 3- Forumlara ilginin gittikçe düştüğünü bir yazıda yazmıştım, ama sen öyle olmadığı, aksine ilgini arttığını söyledin. Fan forumlarda son durum nedir? Ayrıca yönetici ekibi kurarken sorunlar yaşıyor musunuz?

 Evet sizinle bu konuda zıt düşmüştük. O yorumumda da belirttiğim gibi forum siteleri sadece arkadaşlık & çevreye bağlı bir platform değildir. Elbette bunların etkisi vardır ancak sadece buna ağlı değildir.

4 yıllık forum deneyimimden yola çıkarak bahsedecek olursam ben bir çok foruma üyeyim. Benim gibi yeni insanlar tanımayı sevenler için forum vazgeçilmezdir. Sırf insanlar için değil en güncel, en yeni haber yine forumlarda oluyor. Sırf bunları okumak için direkt üye bile oluyoruz. Çünkü forumların amacı üyelerine en yeni, en hızlı ilk elden haberleri iletmektir. Takip ettiğim fan forumlarında durumlar gayet iyi durumda. 700 üyesi olan bir forumun 100 aktif üyesi vardı mesela. Bu da demek oluyor ki üye sayısı az olsa da aktif üye sayısı daha fazla. Çünkü bu forum üyeleri için elinden gelen her şeyin en iyisini yapıyor demektir. Forumları ayakta tutan üye aktifliği olabilir ancak forumları asıl ayakta tutan hitap ettiği kitledir. Forum sabır işidir. Forumu kurarsınız bazen üye toplamak için 1 ay beklersin bazen 1 sene. Bu size bağlıdır.

 Foruma giren ziyaretçi önce görselliğe sonra paylaşılan yayınlanan bilgilere bakar. Hepimiz bir diziyi,filmi, ünlüyü seviyoruz ve en doğru,en çabuk haberleri ilk biz öğrenmek isteriz. Forumlara burada daha çok iş düşer. Ne kadar çok emek o kadar çok karşılıktır.

 Yönetim ekibi kurmaya geçecek olursak zahmetli bir diğer iştir diyebilirim. Yönetimde olan kişilerin işlerini severek yapması önemlidir. İyi bir İngilizce bilen ekip kurmak ve aynı zamanda Türkçeyi de iyi bilen bir ekip oluşturmak zor bir süreçtir. Kendi forumumuzdan bahsedecek olursam yönetim ekibine belli rütbelerde üye ararken sıkıntılarımız oluyor ister istemez. Başvurusunu yapan kişiyi yönetim ekibine alıyoruz başlarda işini severek yapıyor ancak daha sonra sıkılıp hiçbir şey yapmıyor. Elbette yönetimde gönüllü olarak yer alıyorsunuz ancak yönetimdeki diğer kişileri yarı yolda bırakmak hiç hoş bir şey değil ve herkesi yönetime almak olmuyor. Kime güveneceğini bilemiyorsun. Sıkıntılı bir konu yani.

  4- E-Dergi benim de sevdiğim fikirlerden. Derginizin ilk sayısını geçen ay çıkardınız. Yorumlar nasıldı? Beklediğiniz ilgiyi alabildiniz mi?

      E-dergi bizim daha önce aklımızda olan ama cesaret edemediğimiz bir işti, ancak bir şekilde bunu yapmaya çalıştık. İlk sayımızda bayağı eksiklerimiz vardı ve bunu deneme amaçlı çıkarmıştık. Dergide bulunan birtakım eksikliklere rağmen gelen yorumlar gayet güzeldi. İlgi de iyiydi ancak hemen bir anda büyük patlama yaratmasını bekleyemezdik zaten. Henüz daha ilk sayı bu. Ancak TVD hayranlarına özel Türkiye'de ilk kez böyle bir dergi çıkarabilmemizin gururunu yaşıyoruz. Diğer sayılarda ilginin artacağını düşünüyoruz, çünkü 2. sayımız için çok uğraştık ve uğraştığımıza değdiğini düşünüyorum. Buradan da haberini vermiş olalım. VGTR Sanal Dergi'mizin 2. sayısı bu hafta çıkacak!

5- Vampir Günlükleri şu an 5.sezonunda. Dizinin geleceği ne durumda? Önceki sezonlarla son sezonları kıyaslayabilir misin?

      Dizinin şu anki gidişatına göre geleceği pek parlak değil gibi geliyor bana. Sezon sayısı arttıkça konular sarpa sarıyor ve saçmalamaya başlıyor. Vampir Günlükleri'nde benim hep favori sezonlarım 1. ve 2. sezon olmuştur. O zaman ki konular çok daha farklı ve ilgi çekiciydi. Hep söylerim TVD ilk iki sezondaki atmosferini kaybetti ve bunu geri kazanması oldukça zor bir şey. 5. sezon ile önceki sezonlar kıyaslanamaz bile. Çünkü tempo bu sezon yerlerde. 3. sezon itibaren düşüşteler. Umarım gelecek sezonda daha iyi iş çıkarırlar. Çünkü TVD'nin bitmesini istemiyorum.

 6- Sevdiğin ünlüler kimler? Vampir Günlükleri dışında izlediğin diziler var mı?

- Sevdiğim ünlü sayısı fazla ancak Emma Watson benim idolümdür. Harry Potter serisi sayesinde Emma ile büyüdüm diyebilirim. Bunun dışında Ian Somerhalder, Nina Dobrev, Matt Bomer, Daniel Radcliffe ve sayamadığım daha bir çok ünlüye hayranım. Vampir Günlükleri dışında Reign, Da Vinci's Demons, Game of Thrones, Dracula, My Mad Fat Diary izliyorum. (Aklıma gelmeyen bir kaç dizi daha olabilir. Dizi izlemeyi seviyorum.)

 7- Vampir Günlükleri dışında bir de kişisel blogun var. Bu blogda neler yazmayı planlıyorsun? Kişisel blog yazmayı nasıl tarif edebilirsin?

- Kişisel blogum 2012 yılında beri var. Bir hevesle açmıştım ve ilk zamanlarımda kendi yazdığım hikayeleri paylaştım, ancak daha sonra vakit ayıramadığımı düşünüp kaldırmıştım onları. Son 1 aydır yeniden açtım ve kullanmaya çalışıyorum. Hala da ayıracak vaktim pek yok ama içimde ne varsa oraya yazmak hoşuma gidiyor. Blog bir nevi benim için bir günlük gibi. Belli başlı yazmak istediğim bir şey yok. O anki ruh halim neyi isterse onu yapmak istiyorum. Orası benim çöplüğüm diyebilirim. Kişisel blog yazmayı tarif etmek biraz zor benim için çünkü kendimi tam olarak bir blogger gibi görmüyorum. Vaktim varsa yazıyor yayınlıyor çıkıyorum. Ancak blog güzel bir şey. Çünkü senin içinde içinde koca bir dünya barındırıyor.

 8- Son olarak fan site kategorisinde yeni olanlara ya da site açmayı düşünenlere nasıl tavsiyeler verebilirsin?

-Site açmak isteyenlere tavsiyem siteyi açmak için açmayın. Özgün olun, kendiniz gibi davranın. Bir ünlüyü çok seversin hemen gidip site açarsın ve hali hazırda olanlardan farkı yoktur. Diğerleri ile aynı şeyi yaptığın için ziyaretçi sayın artmaz. Sonra tutar silersin siteyi. O yüzden rakiplerinden farklı olmalısın. Tamamen özgürsün site konusunda. Herkesten farklı ne yapacağına karar vermelisin. Ziyaretçilerine rakiplerinden farklı olduğunu göstermelisin. Ayrıca elinizden geldiği kadar popüler sayfası olmayan alanlara yönelin. Göreceksiniz ki siteniz çok daha iyi bir konuma gelecek.